19. En merak edilenlerden, baştan itibaren blog maceranı dinlemek isterim.
Küçükken annem bizim için çok güzel doğum günü organizasyonu düzenlerdi. O zamanın şartlarına bakarak çok çok güzeldi. Muzu içinde boylu boyunca uzanmış yatan, kreması çikolatalı ve muzlu olmak üzere iki rulo pasta yapardı annem. Bir de akşam babamla kutlamak için, akşama özel bir pasta yapardı. Üzerine de yazı yazmayı ihmal etmezdi.
Annelik ne güzel şey, eksik olmasınlar hiç. İyi ki varlar.
Küçükken annem bizim için çok güzel doğum günü organizasyonu düzenlerdi. O zamanın şartlarına bakarak çok çok güzeldi. Muzu içinde boylu boyunca uzanmış yatan, kreması çikolatalı ve muzlu olmak üzere iki rulo pasta yapardı annem. Bir de akşam babamla kutlamak için, akşama özel bir pasta yapardı. Üzerine de yazı yazmayı ihmal etmezdi.
"İyi ki varsınız", "Nice güzel yaşlara, birlikte"
Annelik ne güzel şey, eksik olmasınlar hiç. İyi ki varlar.
Şimdilerde doğum günü kutlamayı olmazsa olmaz bir şey olarak görmüyorum ben mesela. Küçükken bu güzel duyguyu tattığımız ve doyduğumuz için olabilir belki. Bir güzel dua, mis bir öpücük yetiyor şimdilerde. Çok da iyi geliyor.
Nereden nereye geldim. Esas mesele şuydu aslında;
Küçük bir kız çocuğu iken kutlanan doğum günümde gelen kıymetli bir hediye :) Günlük! Yazmak eylemine dair ilk gerçek macera. Çok güzeldi defterim. Kilitli, kapağı bahar çiçekleri ile dolu...
Sonraları o defteri kaybettim. Belki okulda, belki sokakta oyun oynarken yanımda taşıdığım bir gün. Bilmiyorum. Her ne kadar kilitli de olsa açılma ihtimali vardı, yanımda taşımazsam biri açıp okuyabilirdi :) Ahh, çocukluk. İlahi ben!
O defterden sonra uzunca bir vakit yazmadım. Hatırlıyorum. Çok uzun bir zaman. Liseye kadar uzanan bir dönem. Sonrasında ise blog mahallesine yolum düştü. Blog maceram başlarda sadece bir merakla başlamıştı. Çok merak ediyordum.
5 yıl önce ilkbahar başlarında geldim buraya. Neyi nasıl yazacağını bilemeyen bir acemiydim. O sıralar buralarda değil instagramda daha aktiftim. O yüzden yazmanın tadına varamadığım bir başlangıç oldu benim için. Ne zamanki ,liseye nazaran, daha çok okumaya başladım işte o vakit bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim. Yeniden bir günlük tutmaya başlamıştım hatta, her anı ve hatırayı not ettiğim. Sonraları devam ettiremedim, boynu bükük kaldı onun da.
Gel zaman git zaman, mahallenin sokaklarında gezinirken yolum Sevgi Ablacım ile kesiştirildi. Çok şükür. Bana her zaman destek veren, yazmam için sürekli teşvik eden bir mahalle sakininden çok, bir abla oldu. Gerçek bir abla.
Ona olan sevgimi ve saygımı anlatırken kelimelerin ifade edemeyeceği büyüklük ve gerçeklikte olduğunu hissediyorum her defasında. Bana bir paket göndermişti. Bir kart, kartta bir yazı... Öyle bir anda çalmıştı ki kapımı, yazdıkları öyle bir kendime getirdi beni ki... O günden bu yana o günkü ben uğramadı bir daha yanıma, yamacıma.
Velhasıl,
Blog maceramın başlangıcı öylesine iken, devam ediyor oluşum çok kıymetli bir anıya sahip :) Dilerim herkesin yolu böyle güzel insanlarla kesiştirilsin. Size iyi gelen insanlar olsun her daim, sol yanınızda. Çünkü maddi olarak yanınızda olanlardan çok daha etkili ve kıymetli oluyor sol yanınızda olanlar.
Sevgiler, Ayşenur.
Yorumlar
Hep yazmaya devam et, hep buralarda ol. Birlikte güzellikler biriktireceğiz çok uzun yıllar.
Eksik olmasın hayatımızda,
Daha güzel doğum günleriniz olsun.
Muzlu pastalarla.
Kokuluvmum eşliğinde.
Çok teşekkür ederim, birlikte olsun :)
Bilmukabele Ezgi :)
Yorum Gönder